"Once upon a time in Anatolia"
Sunday, December 09, 2012
#2
Adapazarı demek ıslama köfte demek.
Eğer ki haftalık iş rotasında Düzce yok ise öğle yemeğini doğum yerimde yiyorum.
Ömer kebab salonu internetten araştırıp bulduğum bir mekan. Eski usül bir esnaf lokantası. Sulu yemek çeşitleri de mevcut yani.
Sulu yemeği her zaman yediğimizden, buraya kadar gelmişken, bize ıslama köfte yemek yakışır.
Menümüz, 1,5 ıslama köfte ve içecekten oluşuyor. Köfteler sulu ve baharatlı.
Sonrasında gelen helva ise annemin yaptığından sonra en iyisi. Bol tereyağlı.
Bunların yanında daha önce denediğim ve önerdiğim bir de yoğurtlu kebabları bulunuyor.
Ömer Kebab Salonu
Tenekeciler Cd No:9 Adapazarı (Merkez)/SAKARYA
Sunday, December 02, 2012
#11
sally: how do you expect me to respond to this?
harry: how about you love me, too?
sally: how about, i'm leaving.
harry: doesn't what i said mean anything to you?
sally: i'm sorry, harry. i know it's new year's eve. i know you're feeling lonely, but you just can't show up here, tell me you love me, and expect that to make everything all right. it doesn't work this way.
harry: well, how does it work?
sally: i don't know, but not this way.
harry: how about this way? i love that you get cold when it's seventy-one degrees out. i love that it takes you an hour and a half to order a sandwich. i love that you get a little crinkle above your nose when you're lookin' at me like i'm nuts. i love that after i spend the day with you, i can still smell your perfume on my clothes. and i love that you are the last person i want to talk to before i go to sleep at night. and it's not because i'm lonely. and it's not because it's new year's eve. i came here tonight because when you realize you want to spend the rest of your life with somebody, you want the rest of your life to start as soon as possible.
sally: You see. that is just like you, harry. you say things like that, and you make it impossible for me to hate you, and i hate you, harry. i really hate you. i hate you.
..
Ben sigara içmezdim. 40 yılda bir, rakının hatırına belki.
Sigaram gibisin En tutkulu keyfimsin Yanımdayken özlüyorum Dumanın yakıyor Kalbim hızla hızla atıyor Ellerim seni arıyor Müptelayım sana Zarar versen de bana Katlanıp acılara Seni içime çekiyorum Dudaklarım alışık Ellerimle barışık Duygularım çok karışık Tadın kokunla geliyor Kalbim hızla hızla atıyor Ellerim seni arıyor Müptelayım sana Zarar versen de bana Katlanıp acılara Seni içime çekiyorum
H.K.
Sunday, November 25, 2012
El Gusto #1
Banko ; supangle.
Plase ; Baltepe Special
Dondurma dahil, dükkandaki her mamul kendi imalatları. Belki de bundan sebep ilk tatlıyı yedikten sonra tüm ürünleri tatmak istiyorsunuz. Bu nedenle biz de banko ve plasenin yanına frambuazlı muhallebi ile böğürtlen suyunu sıkıştırdık. Günün anlam ve önemine istinaden aşure bir zorunluluktu zaten. Baltepe, İstanbulda türünün son örneklerinden bir pastane.
Baltepe Pastanesi
Atikali Mh. Yavuz Selim Cd. Pk:34087 Fatih/İstanbul
Tuesday, November 20, 2012
bunlar
bu ev, bu duvarlar, bu kanepe, beraber kurduğumuz masa, hep dışarıdan gösterir sandığımız perdeler, en iyisinden aldığımız kulak çöpleri, rahatsız plastik sandalyeler, ötmeye başlayınca bastığın buzdolabı düğmesi, behzat amirim, ismail abi.
Hepsi seni soruyor.
Hepsi seni soruyor.
Yalnızlık ; herkesin kendi siyah noktasını kendisinin sıkmasıdır.
Sunday, November 04, 2012
Tsira
Sırf o çay içmeyi seviyor diye, çay içmek ; bu dünyada bir insanın, bir insan için yapacağı en güzel şey.
Friday, October 26, 2012
Tuesday, October 23, 2012
Sunday, October 21, 2012
Saturday, October 20, 2012
Tuesday, October 16, 2012
Afiyet olsun
Daha ne kadar benzeşeceğiz be Deli İdris.
İçin kan ağlarken bile, çevrendeki herkesi eğlendirmeler...
Dizel Jetta...
Anlıyorum ama konuşamıyorum seviyesindeki Lazca.
Annelerin, gelinlerini daha çok sevmesi.
Ani parlamalar...
Sevmeler, sevmeler, sevmeler...
Çok sevmeler.
Çok sevmeler.
"Votka şişesini ver."
Tuesday, July 24, 2012
..
Bu şehrin meydanlarında, garında, rıhtımında
Sensizlik bir türlü yakamı bırakmıyor
Bütün duraklarda, kahvelerde
Büyük küçük yalanların
Dönüp dönüp vuruyor ansızın beni
... Vuruyor yerden yere
Yok ettim salındığın billur aynaları
Şimdi uzun uykuların tam zamanıdır
Bir yorgan misali örtündüm yalnızlığı
Bu yıl da aşk buraya hiç uğramadı
Sensizlik bir türlü yakamı bırakmıyor
Bütün duraklarda, kahvelerde
Büyük küçük yalanların
Dönüp dönüp vuruyor ansızın beni
... Vuruyor yerden yere
Yok ettim salındığın billur aynaları
Şimdi uzun uykuların tam zamanıdır
Bir yorgan misali örtündüm yalnızlığı
Bu yıl da aşk buraya hiç uğramadı
Kasap Melahat
Sunday, July 15, 2012
Subscribe to:
Posts (Atom)